Anayasa Mahkemesi Uzun Süre Devam Eden İhtiyati Tedbirin Mülkiyet Hakkını İhlal Ettiğine Hükmetti
Anayasa Mahkemesi Uzun Süre Devam Eden İhtiyati Tedbirin Mülkiyet Hakkını İhlal Ettiğine Hükmetti
Anayasa Mahkemesi [“AYM”] 13.04.2021 tarih ve 2018/14389 başvuru numaralı kararı ile malvarlığına ilişkin olarak uygulanan ihtiyati tedbirin 15 yıldan beri devam etmesi nedeniyle başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Kararda mülkiyet hakkını sınırlandıran bir tedbirin uygulanmasının ölçülü olabilmesi için gerek kapsamı gerek süresi itibariyle orantılı olması gerektiği vurgulandı.
Karara Konu Olayın Gelişimi
Başvurucu aleyhine 23.05.2006 tarihinde muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili talebiyle açılan ve hala derdest olan davada, ayrıca dava konusu malvarlığı değerleri hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ve neticesinde yerel mahkeme başvurucunun dava konusu malvarlığı hakkında halihazırda da devam eden ihtiyati tedbir kararı vermiştir.
Başvurucu, taşınmazları hakkında verilen ihtiyati tedbir kararının 2006 yılından beri devam ettiğini, yargılamanın henüz sonuçlanmadığını ve taşınmazlar üzerindeki tasarruf hakkının kısıtlandığından bahisle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
Anayasa Mahkemesi Kararının Özeti
AYM, “Hesna Funda Baltalı ve Baltalı Gıda Hayvancılık San. ve Tic. Ltd. Şti B.No:2014/17196, 25.10.2018 Tarihli” kararındaki ilke ve esaslar dahilinde, muhtemel bir alacağın güvence altına alınması amacıyla ihtiyaç duyulan tedbirlerin alınması ve bu tedbirler kapsamında mülk üzerinde belirli bir süre için tasarruf yetkisini sınırlayıcı önlemler alınması hususlarında idarenin geniş bir takdir yetkisi bulunduğunu, ancak bu tedbirlerin uygulanmasının mülk sahibine aşırı bir külfet yüklememesi gerektiğini vurgulamıştır. Başka bir deyişle, hukuki ilişkinin diğer tarafının haklarını korumak için tedbir uygulayan kamu makamları, söz konusu tedbirin mülkiyet hakkına etkilerini de gözetmeli ve tedbir, gerek süre gerek kapsam yönünden ölçüsüz bir müdahaleye yol açmamalıdır.
Bu doğrultuda AYM, inceleme konusu kararı ile başvurucunun taşınmazları üzerinde 2006 yılından beri devam eden ihtiyati tedbirin makul süreyi aştığını, mülkiyet hakkını sınırlandıran tedbirin başvurucuya şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediğini ve belirtilen gerekçelerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir.